Back to Top
  • BEST CYCLING EXPERIENCE

    Become The World Leader On The Internet For The Sport Of Cycling.

    SHOP NOW

SUAT İNCEDERE - BÖLGENİN KABUSLARINA BİR ÇARE ARIYORUZ


BÖLGENİN KABUSLARINA BİR ÇARE ARIYORUZ.!
Bölgenin kabusu Iğdır'lı Celepçiler göç ediyor.
Ardahan Çıldır ve Kars Arpaçay köy yayla ve dağlarında kışa kadar konaklayan, bölgede hayvancılıkla uğraşan çiftçilerin kabusu olarak bilinen Iğdır'lı koyun sürüleri bölgeden göç etmeye başladı.
Yaklaşık 20 yıla yakındır Çıldır ve Arpaçay köylerine ait yaylalara yaylalığa gelen Iğdır'lı celepçiler bölgeye zarar üstüne zarar veriyor, gidiyorlar.
Bu sürüler birlikte, bölgede bir çok bulaşıcı, kronik sığır hastalıklarıyla birlikte, köylere ve köylülere ait dağ, mera, tarla ve çayırları gizlice otlatıyorlar.
Dağdan geliyor, bağdakini dövüyorlar.
Iğdır'lı çobanlar bölge yayları ve meraların içinde koyun otlattıkları yetmezmiş gibi muhtarlara silah çekiyor, çobanları dövüyorlar.
Hırsızlık ve buna benzer İllegal işler artmasıyla birlikte, giderken de yayları yakıp yıkıp gidiyor.
İl Özel idaresi tarafından her yıl ihale usulü ile satışa çıkarılan köylerdeki maliye tasarrufunda bulunan özel parsellere bin koyun otlayacağı bir alan satılıyor.
Daha sonra sürü sahibi ve dağ satanlar illegal yollardan 5 ila 6 bin koyun getiriyorlar.
Dolayısıyla, bin koyuna yetelik dağa sığmayan 5-6 bin koyun, bu kez köyün ve köylünün merasında ve yaylasında gizlice otlatılıyor.
Böylece, gayri resmi yollardan satılan dağ ve Yayla satışından şahıslar haksız kazanç elde ederken, bölgedeki çiftçiler ceremesini çekiyor.
**Bölgedeki Köylü, 5 km uzaklıktaki Yaylasına Çıkmıyor, Iğdır'lı koyun sahipleri 500 Km uzaklıktan gelerek buralarda da yaylacılık yapıyor.
Yaklaşık 20 yıldır Iğdır'dan, 500 Km yol yürüyerek, Ardahan Çıldır ve Kars Arpaçay köylerine ait yaylalara yaylalığa geliyorlar, kar yağan da gidiyorlar.
Bölgede yaylaya çıkan köylüler 2 ay yaylada kalırken, Iğdır'lı celepçiler bölgeye ilkbaharda geliyorlar, kar düşünceye kadar boşalan yaylada koyun otlatıyorlar.
Buna sebep, Kırsal kesimde insan yokluğu yaylacılığı da bitirme noktasında getirdi.
Bölgede bir çok yaylanın boş kaldığı gibi, çoğu köy yaylasına köyün yarısından çoğu çıkmıyor.
Süt Su'dan ucuz, Et'se para etmiyor. Köylü büyük şehirlere gözünü dikmiş, birer birer göç ediyor.
Yerli, yersiz desteklerle avareleștirilen köylü, çiftçi, "milletin efendisi" konumundan çıktı, "banka ve kooperatiflerin kölesi" durumuna geldi.
Çiftçi ürettiği para etmeyince, Banka borçları, kredi taksitleri gecikti.
Faiz üstüne faiz, kapıda haciz'li günler geldi yaklaştı.
Borçla borç ödeniyor.
Çiftçiler, bir bankadan aldığı krediyi diğer bankada olan borcuna yatırarak her yıl gittikçe katlanan borç sarmalından faiz batağından kurtulamıyor.
Tarım ülkesinde, tarım ve hayvancılıkta ithalata yönelirsen, insanlar farklı alternatiflere yöneltirsin.
Farklı altarnatiflerde istediğini bulamayan çiftçi metropol şehirlere göçe zorlanır.
İthal ederek ürünün ucuza maledeceğini zannedersin, ucuz sandığın ürün gün gelir "çok daha pahalı"ya malolacağını düşünmezsin.
Sil baştan, yeniden üretime başavuracak olursan, bu kezde üretecek çiftçi bulamazsın, kaz kafalı ANALİZ
Suat İncedere...